İspanyol illüstratör ve sanatçı Jesús Cisneros ile resimli kitaplar üreten bağımsız yayınevi ve eğitim platformu Shhhbooks’un kurucusu, illüstratör ve sanatçı Merve Erbilgiç’in şiirleri renk ve çizgilerle bir araya getirdikleri Poetry Visions sergisi 16 Eylül – 8 Ekim’de Bant Mag. Havuz / Bina’da gerçekleşti. Geleneksel yöntemlerle üretilen bu koleksiyonda yer alan çizimler, sanatçıların kişisel izlerini taşıyan, kendi fikri ve kişiliğine sahip, kışkırtıcı, şiirsel ve duyarlı konuları içeriyor. Açılış akşamı besteci ve çellist Zeynep Ayşe Hatipoğlu sergi kapsamında hazırladığı yarım saatlik elektro-akustik bir performans sergiledi.
Jesús Cisneros, sergideki üretimlerini şu sözlerle anlatıyor:
Şiir her zaman, illüstrasyon açısından belirli bir zorluk teşkil eder. Her şiirde yer alan imgelerin (çoğunlukla anlaşılması zor, zihinsel), illüstratörün önerdiği görsellere (daha maddi, somut) kıyasla bir direnci vardır. Bu zorluk, içinde bir meydan okuma da barındırır: Şiirlerin anlamını sınırlamayan, onlara eşlik eden, onları bir biçimde açan, bir yöne doğru genişleten görüntüler bulmak… Bir şiirin her okuyucuda farklı bir yaşamı vardır.
Bu çizimler, Llama de amor viva (Aşkın Yaşayan Alevi) başlıklı mistik ve çileci şiir antolojisine karşılık geliyor; burada kutsal olanı tasvir etmek için iki argümanın izini sürdüm: Doğa ve renk. Bir çiçeğin, bir tohumun, bir ormanın, bir ağacın temsil ettiği çok çeşitli şiirlerden geçen doğa görüntüleri… Bir metafor olarak doğa, kutsalın anlatısının bir parçası; meyve, bahçe ve cennet temsilleriyle dünyevi ve mistik olan bir araya geliyor. Yazarların her biri için ayrılan renkler, şiirlerinin ruhuyla bağlantılı ve onlara özel bir tonu kastediyor: Tutku ve acı için kırmızı; ayinlere adanan renk için altın; gece, gece uçuşu, yakınlık için siyah; gökyüzü, tarifsiz olanı arayan hava ruhu için mavi…
Böylece kırmızıyı şair Santa Teresa de Jesús’la, altını Fray Luis de León’la, siyahı San Juan de la Cruz’la ve maviyi Sor Juana Inés de la Cruz’la ilişkilendirdim. Antoloji, Santa Teresa’nın bir çiçek ve dikeniyle tasvir edilmiş bir şiiriyle açılıyor ve bir manastırın kapalılığının sınırlarını aşıp gökyüzüne doğru büyümek isteyen bir palmiye ağacının tarifiyle, Sor Juana’yla kapanıyor.
Merve Erbilgiç’in Poetry Visions’taki işlerine dair yorumları ise şöyle:
Kitaplar için resim yaparken şiirleri sıklıkla tercih ediyorum. Onlar açık uçlu ve sınırsız. Bu sayede, bana hem kendi dünyam hem de özgürlük üzerine düşünebileceğim bir alan sunuyor. İki yıl boyunca Türkçe edebiyatın önemli isimlerinden Orhan Veli üzerinde yoğunlaştım. Şairin yalın ama etkili bir dil ve gündelik nesneleri kullanması, genç okuyuculara kendilerinden bir şeyler bulduracaktır. Bu çizimler bir resimli albümden: Orhan Veli: Çocuk Şiirlerinden Seçmeler.
Çizimler; yağlı pastel, Hint mürekkebi, sulu boya, kurşun kalem ve Photoshop’un dâhil olduğu bir karışık teknikle üretildi. Amacım Orhan Veli’nin kendine özgü üslubuna uygun, hem olgun hem de çocuksu bir görsel dil yaratmaktı. Bazı çizimlerimde İstanbul taşı (Küfeki taşı olarak da bilinir) adıyla anılan litografi yöntemini kullandım. Bu taşlar eski İstanbul apartmanlarında da kullanılıyordu. Yaşama çocuksu ve gerçekçi bir görünüm kazandırmak için kontrast renkleri ilişkilendirdim.
Gri renk İstanbul’un eski günlerini ve hayatın dürüst gerçekliğini temsil ediyor. Çocuksu bir bakış açısı ve sınırsız yaşam sevinci için canlı renkler kullanıldı.
Çizimlere dahil ettiğim unsurlar arasında gerçeküstücülük, rüyayı andıran ifadeler, absürdlük ve estetik his yer alıyor. Kitaplar için illüstrasyon yaparken okuyucunun kendi hayal gücünü kullanmasını teşvik etmek için kendi dünyamı kitaba tanıtmayı ve bazı şeyleri çözümsüz bırakmayı tercih ediyorum.
Bu dönemde sık sık Burgazada’ya gittim. Adanın çevresi hâlâ İstanbul’un eski günlerine çok yakın. Burgazada’ da eski binaları, kedileri, yerlileri ve onların gündelik yaşamlarını gözlemledim. İstanbul’un sembollerinden biri olan kedilerin adadaki davranış örüntülerini inceledim.
İki bağımsız dilin olması benim için çok heyecan verici; edebiyat ve görsel sanatlar iç içe geçiyor ve üçüncüyü öneriyor. Bu sanatçı albümünün sadece çocuklara değil, ihtiyacı olan herkese hitap etmesi amaçlanıyor.
Fotoğraflar: Alexey Konin