Shhhbooks merak ediyor: Çocuk kitaplarına çizmek bakış açınızı nasıl değiştirdi?

2021 yılının son günlerinden herkese günaydın! Bu hafta farklı alanlardan illüstratörlerin bir araya geldiği bu bölümde, çizerleri çocuk kitaplarına çizmeye yönelten etkenleri ve çocuklar için çizmeye başladıktan sonraki düşüncelerini konuştuk. Çizerlerin yaşayış ve düşünce biçimleri, nelerden beslendikleri ve motivasyon kaynaklarını önemsiyor ve sizlerle paylaşmamız gerektiğini düşünüyoruz. Keyifle okumanız dileğiyle.

Esra İlter Demirbilek

Esra Demirbilek

Çocuk kitabı çizeri olmak mı bakış açısını değiştirdi ya da bakış açımız değiştiğinden mi çocuk kitabı çizeri olmaya karar verdik? Bence her ikisi de doğru. Birey olarak kendimizi ifade etmek çok önemli. Ben de çocukluğumdan beri kendimi en iyi çizerek ifade ettiğimi düşünüyorum. Zaman zaman ihtiyaçlarımıza göre tarzımız da değişebiliyor. Çocukken güçlükler karşısında mizahı kullanmanın güzel bir şey olduğunu fark ettiğimde karikatüre yönelmiştim. Çocukluktan ergenliğe geçiş dönemimde ise başkalarıyla paylaşmak istediğim hikâyelerim olduğunu fark ettim ve bu karikatürler yavaş yavaş çizgi hikâyelere evrildi.

Üniversiteden mezun olup mühendislik kariyerime başladıktan sonra ise ne yazık ki çizim yapmak emeklilikte yapılacaklar listesinin başında yer alan bir hobi olarak yerini aldı. Artık çok nadir çiziyordum. Ta ki günün birinde “Ben kimim ve ne yapıyorum?” sorusunu kendime soruncaya dek. Anne olduktan sonra çocuğumla beraber hayatı sil baştan tanımlamaya başlayınca biz yetişkinlerin günlük yaşam koşturmacasının içinde hayatı tamamen ıskalayarak yaşadığımızı, elde etmesi zor ve sahte hayaller peşinde koşarken yaşamın içindeki küçük ama bir o kadar da gerçek mutlulukları kaçırdığımızı fark ettim.

Hayata ve doğaya bir çocuğun süper egosuz bakışıyla baktığınızda adeta paralel bir evren gözünüzün önüne geliyormuş meğerse. Daha önce üzerine hiç tereddüt etmeden basıp gideceğiniz yere düşmüş bir yaprak, bir karıncanın gemisi oluveriyor. Gökyüzünde süzülen bulutlar başka insanların hayallerini, umutlarını taşıyan birer baloncuk haline gelebiliyormuş.

Çocukların hayal dünyasına açılan kapıyı şöyle bir aralayıp içeri baktığımda ve kaçırdığım onca şeyi gördüğümde içimdeki çizer yeniden uyanmıştı artık. Eksik parça bulunmuş, “cuk” diye hayatıma oturmuştu. Sadece başka çocuklar ya da kendi çocuğum için değil, asıl içimdeki çocuk için çizmeliydim. Çünkü içimizdeki çocuk ne kadar öksüz ve ilgisiz kalırsa insanların da o denli acımasız ve bencil olabildiğini çok rahat görebiliyordum. Artık insanlara bakış açımı da değiştirmişti bu durum.

Geri dönülemez bir istekle yaşantımı yeniden programlamaya karar verdim ve ilk portfolyomu hazırlayarak yayınevlerine gönderdim. Geçen 11 yıla baktığımda, 16 yıllık mühendislik kariyerimi terk etmekten bir gün dahi pişman olmadığımı da söyleyebilirim. İyi ki çocuk kitabı çizeri olmaya karar vermişim.

Biyografi:

1974 yılının güzel bir yaz akşamında İstanbul’da doğdu. Konuşmadan önce çizmeyi öğrendi. Henüz ortaokuldayken kendi yarattığı tiplemelerle çizgi hikaye serileri üretti. Lise yıllarında hazırladığı mizah dergileri öğretmenleri tarafından bile titizlikle takip edildi. Resim yanı sıra müzikle de ilgilendi. Ama sonrasında yolu güzel sanatlar fakültesi yerine mühendislik fakültesine düştü. 16 yıl mühendislik alanında yaptığı kariyerden silkinerek bir anda özüne döndü. Kalemi eline aldı ve tekrar çizmeye başladı.

Altın Kitaplar, Tudem, Doğan ve Egmont, Çizmeli Kedi gibi Türkiye’nin tanınmış yayınevlerine çizimler yaptı. En sevilen çocuk kitabı yazarlarının kitaplarını resimledi. TRT Çocuk, Minika Çocuk, Minika GO ve Araştırmacı Çocuk gibi çocuk dergileriyle çalışmakta. Çocuk ve yetişkinlere temel resim, çocuk kitapları illüstrasyonu ve dijital illüstrasyon dersleri vermekte. 

Kendi yazıp resimlediği Çılgın Deneyler Kulübü ve Yeryüzü Takımı isimli seriler Doğan ve Egmont Yayıncılık’tan yayımlanmakta. Sanatçı ayrıca çocuklarla mizah yazı atölyeleri, kollektif kolaj, karikatür ve çizgi roman atölyeleri, bilim üzerine eğlenceli sohbetler gibi etkinlikler de yapmakta. 

IlluSalon (Çin), Inky Illustration Agency (İngiltere), Illüstratörler Platformu (Türkiye)  illüstrasyon ajansları tarafından temsil edilen çizer, ayrıca The Barrie Patch (Amerika) hayır kuruluşu aracılığıyla da çalışmalarını yurtdışında sürdürmekte.

Halen çocuk dergileri ve kitapları resimleyen çizer evli ve ona ilham veren bir delikanlı annesidir.

Gizem Gözde Uçar

Küçükken sırlarımı bir ağaca fısıldadığımda, ağacın bana geri fısıldadığını hayal etmek mi dünyayı sihirli bir yer yaptı, yoksa dünya zaten öyle bir yerdi de ben mi bu sihri yazdığım hikâyelerde ve çizdiğim resimlerle yakalamaya başladım bilmiyorum. Kendimi bildim bileli “şeylerin” arasındaki bağlarla hikayeler oluşturmak, renkleri, farklı görselleri zihnimde bir araya getirmek hayata bakışımın bir parçasıydı. Evde kendi -yayınevi-mi kurup ilk dergimi çıkardığımda yeni okuma yazmayı öğrenmiştim. Ardından bir sayfayı pastel boyayla boyayıp kopya kağıdı olarak kullanmayı çözdüm. O zaman işlerim hızlandı tabii. Aynı anda hem anneme hem komşuya dergimi satabiliyordum 😊 Yazıp resimlediğim kitapları annemle matbaaya götürür kitap haline getirirdik. Dönem sonu ödevi olarak bu kitaplardan çok yapmışlığım vardır.

Sonra büyüyünce de yazmaya ve çizmeye hep devam ettim.  Şimdi ise yazıp çizdiklerimi evimdeki yayınevi değil, gerçek bir yayınevi basıyor. Ben hala yolda yürürken hayaller kuruyor, aklımda görseller topluyorum. Benim için profesyonel anlamda çizerlik yapmak hayatı algılayış şeklimi çok değiştirmedi de belki geliştirdi denebilir. Daha çok hayata bakma şeklimi yansıttığım alanım büyüdü. Her şey bir hikâye anlatıyor; şarkılar, resimler, kitaplar, kuşlar, yapraklar, yüzler, sessizlikler… Bu hikayeleri görebilmek, oluşturabilmek, gösterebilmek benim tüm hayatım boyunca üzerinde çalıştığım ve bundan sonra da devam edeceğim bir şey.

Biyografi:

Gizem Gözde Uçar 1990 yılında İstanbul’da doğdu. Koç Üniversitesi İngiliz Dili ve Karşılaştırmalı Edebiyat ve Uluslararası İlişkiler okuyarak çift anadal tamamladı. Bir süre editör olarak çalıştıktan sonra istifa ederek gerçek tutkusu olan illüstrasyona yöneldi. Bir sürü yayınevi ve dergi için resimler yapıyor, çocuk kitapları yazıyor ve resimliyor, sergilere katılıyor. TEGV ile imkanları kısıtlı çocuklara gönüllü dersler veriyor, çeşiti dernekler aracılığı ile okulların ve hastanelerin duvarlarını resimlendiriyor. Kendi kurduğu Masal Atölyesi aracılığı ile çocuklarla buluşuyor ve kuklası Pinky ile etkinlikler düzenliyor.

Şu an Londra’da yaşıyor, ormanlarda gezip ağaçlarla konuşuyor, geceleri tilkilerin şarkılarını dinliyor ve yeni hikayeler yazıp resimlemeye devam ediyor.

Duru Ekşioğlu:

Duru Ekşioğlu

Direkt olarak kendime çocuk kitabı çizeri diyemem, şu ana kadar çizmiş olduğum iki çocuk kitabım var. Ancak 2-3 aylık çalışma sürecinden sonra hayatı algılayış biçimim “çocuksulaşmaya” başladı. Çalıştığım yaş grubu 6-10 yaş aralığındaydı ve belirlediğim çizim tarzıyla beraber sanki ben de 6 yaşında bir çocukmuşum gibi illüstrasyonlar yaratmaya başladım.

Bazen çok mükemmel olmaması adına baskın olmayan sol elimi kullandım ve doğa ile uyumlu ve kişisel şekillerle kendini ifade etmenin ne kadar etkileyici olduğunun farkına varmaya başladım. Kapak içlerine karalamalar ve nesnelerin etrafına yanlışlıkla yapılmış gibi gözüken çizikler attım. Çocuklara “sanki bu kitabı kendileri yapmış” hissiyatını vermek, bende “iş bitirmek yerine süreçten keyif almaya başlama” hissiyatını uyandırdı ve o zamandan beri stresli olan “bu iş nasıl yetişecek” düşüncesinden kurtulup, daha fazla anda kalmaya başladım ve daha oyuncu bir zihinsel sürece geçiş yaptım.

Zaten hiçbir zaman gercekçi olmayan çizim tarzım, çocuklar için daha kişiselleşti ve sadeleşti. Üniversite zamanlarımda mükemmel çizmeyi kovalarken, çocuk kitapları alanına geçtiğim an çizdiğim patates kafalarla, komik ve düşündüren bir ifade ile yüzüme bakan balıklara uzun uzun güldüm. Çocuk kitapları bana basit bir çizginin ne kadar etkileyici olabileceğini hatırlattı. Hala bu çizgiyi kullanmaya devam ediyorum ve öğrencilerime de okul projelerine daha farklı bir gözle bakmalarını öneriyorum.

Biyografi:

1991 yılında İstanbul’da doğdu. 2013’te Doğuş Üniversitesi Grafik Bölümü’nden mezun oldu. 2017’de Yeditepe Üniversitesi Grafik Tasarımı Bölümü’nde yüksek lisansını bitirdikten sonra Berlin’de Pictoplasma Academy’ye seçildi ve karakter tasarımı üzerine eğitim gördü. Berlin, Brooklyn ve İstanbul’da karma sergilere katıldı. Serbest illustratör olarak yayınevlerine, gıda ve teknoloji sektörlerine tasarım desteği vermekte. Aynı zamanda 2020’den beri Doğuş Üniversitesi’nde çalışmakta.